KULLANILAN ALET VE MAKİNALAR

Daha sonraları(1978’den sonra) motorlu hızarlarla da odunculuk yapılmaya başlanmıştır. Satmak maksadıyla odunculuk yapılmaz; herkes kendi ihtiyacı kadar odun yapmaktadır.

Çayır, ‘tırpan’ ve ‘orak’ ile biçilir. Daha yaygın olanı ‘tırpan’dır. Çayırın kurutulması için karıştırmada “yaba” kullanılır. Çayırın toplanmasında ‘tırmık’ kullanılır. Çayır, sırıklara yığılır. Bu yığınlara “otluk/ottuk” denir. Tarladaki ufak ağaçlar ve fındıklar ‘girebi’ ile kesilir.

Yığma taş duvar yapan ustalar; ‘çekiç, mala, şâkül, (meyil ölçmek için)terazi, gönye, murç, taş tarağı’ kullanırlar.
Marangozlar; ‘keser, rende, bıçkı (biçki/testere), el demiri, hızar, burgu(delici el tornası), törpü, fıcı bıçağı, pergel, gönye’ kullanırlar.
Bu aletler, babadan oğula kalan aletlerdir.

Geyikli’de toprak, babadan oğul’a miras yolu ile geçtikçe vereseler(varisler) arasında bölüşülür; ekim-dikim ayrı bahçeler halinde olur. ‘Bel, kazma, tırmık, orak’ ziraat aletleridir.

1940 yıllarında köy halkından Kılıfoğlu Ahmet Taşdemir(Çok yaşamış ve bilmiş bir kişi.Uzun boylu, sert bakışlı ve halk arasında sözü dinlenen birisi.), Karağaç Mahallesi’ndeki düz arazisinde bir çift öküz temin ederek karasaban kullanmış ise de ölümünden sonra kullanan olmamıştır. Genelde arazinin bayır ve dar olması, öküzün giderlerini karşılayamama bakımlarından karasaban ekonomik görülmemiş olabilir. Arazi şartlarının ilkel tarımı zorunlu hale getirdiğini daha önce belirtmiştik.

Tarımda kullanılan kazmalar birkaç kısma ayrılır: ‘Sivri kazma’ ve ‘kıyı kazması’, toprağı derin eşmede kullanılır ve ağzı daha sivri ve uzundur. ‘Tohum kazması’ tohumu toprağa karıştırmada, ‘ot kazması’ tarlanın otunun ayıklanmasında, ‘kürek’ ve ‘tırmık’ gübrelemede, ‘kürün’ hayvan ve insan gübresini tarlaya çekmede kullanılır.

Kürün: Altı ve yanları tahta ile yapılı, küvet şeklinde ve urgan ile tarlada çekilen gübre taşıma aletidir. 

Mısır ekilmeden önce toprak, ‘bel’ ile bellenir. Belleme tekli veya çiftli olur. İmece halinde belleme de yaygındır. Bir kısım imece bellerken bir kısmı da kazmalarla toprağı ufalar. Kazma ile yapılan bu toprağı ufalama işine “tarla kırma” denir. Toprak çeşidine göre kırma işi değişir. Killi topraklarda tarla kırılmaz. Yağmur yağınca kırılır. Halk dilinde “cilim” tabir edilen bu topraklar, verimli olmakla birlikte ziraati zor bir toprak çeşididir. Tohum ekme,serpme şeklinde olur. Serpilen tohum, tohum kazması ile toprağa karılır. Tırmık ile çarpılır(tarla yüzeyinde kalan parçacıklar toplanır, açık kalan mısır daneleri ve biçimsiz yerler ve ayak izleri kapatılır). Tarlalar nadasa bırakılmaz. Belleme, kırma, tohum kazma işi ilkbaharda yapılır. Biten(büyüyen) mısırın otu, ot kazmalarıyla ayıklanır(kazılır). Fazlalıklara “sık” denir ve ayıklanır(tarlanın sıkı alınır). “Yeni ot” ve “eski ot” diye iki defa ayıklama yapılır. Yaz boyu mısırların sıkı kontrol edilir.

Mısır tarlasına serpiştirilerek ara ara patates (kırk günlük), kabak, fasulye de ekilir. Patates tarlası ayrıca yapılırsa da, kabak, fasulye mutlaka mısır tarlasına serpiştirilerek ekilir. Dolayısıyla bu da mısırın randımanını düşürmektedir. Hatta fasulyenin de randımanı böylece düşmüş olmaktadır. Her türü, ayrı ayrı ekerek denemekte fayda vardır. Sanıyorum,-sulama olmayışı nedeniyle-bağımsız yapılan fasulye tarlalarının güneşten zarar göreceği fikrine istinaden bu yola baş vurulmaktadır.

YORUM GÖNDER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz