Okumak

Nasıl bir toplumuz?Okuyan mı yoksa düşünen toplum mu? Yoksa her ikisi de mi? Bence her ikisi de çünkü okullarda günlerce hocalarımızı dinledik. Muhakkak ki bir yerde bir gazete gördüğümüzde bu gazeteyi okuyoruz. Bu okuduğumuzu göstermektedir.Bunun yanı sıra herhangi bir gazetedeki haberi okuduğumuzda bunun üzerine olumlu yada olumsuz eleştiriler yapmakta düşündüğümüzün göstergesidir.

Kitapçılara girdiğimizde.Okuyan,düşünen insanları gördükçe ümitvar olmamak elde değil. Ama insanın daha iyi bir okuyucu olması için iktisadi koşulların daha da iyi olması gerekir.Asgari ücret alan bir insanın öncelikli hedefi ailesini geçindirmek olacaktır.Çünkü karnı açken okuması düşünmesi beklenemez.Aile daha ağır basar. İktisadi konular düzelince,eminim ki okuma ve düşünme sayısında artış olacaktır.

Aydınlarımız okumalı ve toplumumuza ön ayak olmalıdır.Şu da bir gerçek ki çocukların daha küçük yaşlarda bizi model aldığını düşündüğünü varsayarsak kesinlikle elimizden kitaplar eksik olmamalıdır.

Bir gün Eskişehir Türk Ocağı’nda dinlediğim konferansta Esogü’de bir hoca demişti ki: Aydınlarımız okumama sorunu var.

Aslında okumayı keşfetmek,kendimizi keşfetmektir.Ne güzel demiş Cemil Meriç: Aydın olmak için önce insan olmak lazım. İnsan mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur, maruz kalmaz, seçer. Aydın, kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. Aydını yapan: “uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs.

Bundan sonra daha çok okumalı,düşünmeli. İlk vahiy bile “oku” değil midir?.

Muhabbetlerimle.

Özgür Gülay

YORUM GÖNDER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz